MİDİLLİ TARİHİ
Yapılan kazılar neticesinde bölgedeki ilk yerleşim birimlerinin Neolitik dönemin sonlarına doğru olduğunu göstermektedir. Adanın ilk sakinleri Pelasgialılardır ve M.Ö. 3300 tarihinde yerleşmişlerdir. Adanın ilk baştaki adı da Pelasgia olmuştur. Tarih boyunca Lassia, Ethopi, Makaria, Aeolis gibi farklı isimler almıştır. Bugünkü adını Midilli’den almaktadır ve bunu da sağlayan Thessalian’nın oğlu kahraman Lapithos’dur.
Midilli’nin uzun ve sorunlu bir tarihi vardır ve bunun sebebi de adanın konumunun Anadolu kıyısının hemen karşısında olmasıdır. Aşağıda adanın geçirdiği önemli tarihi evreler belirtilmektedir.
• M.Ö. 10.-8. Y.y. : Akalar ve Aeolians’ın gelişi ve Midilli, Antissa, Pyrrha, Arisvi, Mythimna ve Eresos’dan oluşan altı şehirli yeni bir yapılanma ile şehir-devlet oluşturdular. Kurucuları da Arteus soyundan gelenlerdir.
• M.Ö. 7. ve 6. y.yılın başlarında adadaki yerleşim ve ticaret ile birlikte kültürel gelişim sağlandığı ve zamanla doğu Ege’de bir kültür merkezi haline dönüştüğü görülmektedir.
• M.Ö. 527-479 tarihleri arasında Perslerin eline geçti.
• Mycale savaşı ve Pers’lerin yenilgisinden sonra, ada Atina ittifakına katıldı. Peloponez savaşı sırasında ittifaktan ayrıldı. Bu savaşın sınucunda erkek nüfusu katledildi ve siviller de köleleşti (M.Ö. 428).
• Romalılar tarafından M.Ö. 88 yılında işgal edildi. Ve bu dönemde Moria’da Roma su kemeri inşa edildi. Bu kemerle 30 km mesafeden Midilli’ye su taşınıyordu.
• Havari Pavlos tarafından M.Ö. 52 tarihinde hristiyanlaştırıldı.
• Bizans döneminde; ada sırasıyla Saracenler, Venedikliler ve Frenklerin akınına uğramıştır.
• 1355-1462 tarihleri arasında ada Bizanslılar tarafından Gatelouzilere verilmiştir.
• 1462’de Fatih Sultan Mehmet adayı fethetti. Osmanlı döneminde adanın ekonomik ve kültürel faaliyetleri durdu ve bu alanda önemli bir gerileme kaydedildi.
• 1774 yılında Küçük kaynarca antlaşması ile sanayi ve ticaret yeniden yükselişe geçti. Aynı zamanda kültürel alanda da gelişmeler yaşanmaya başladı. Yağ ticareti, yağ değirmenleri inşası, uzo üretimi ve tabakhaneler adanın tüccarlarına önemli ekonomik girdiler sağladılar.
• 1912’de Amiral Kountourioti tarafından bağımsızlığına kavuşturuldu. Ancak; 1923’se Lozan barış antlaşmasının imzalanması ile ada resmi olarak Yunanistan’a bağlandı.
• 1922-1923’de İzmir’in tahrib edilmesinden sonra, kargaşa ve yeniden düzenleme dönemi yaşandı. Bunun sebebi de nüfus değişimi ve önemli sayıdaki mültecilerin yerleştirilmesidir. Mültecilerin gelişi, adanın gelişmesinde ve kültürel yapısında yıkıcı sonuçlar doğurmuştur.
• Yunanistan’ın 1939 yılında II. Dünya savaşına katılmasıyla birlikte 1941-1944 yılları arasında Alman işgali atkına girmiştir. Adaya kalıcı barış 1944 Eylül ayında gelmiştir.
• 1950-1960 yılları arasında ülkenin yaşadığı ekonomik sıkıntılar neticesinde Amerika, Avustralya, Afrika ve Avrupa’ya büyük bir göç dalgası başlamıştır. 1960-1980 yılları arasında dahi Yunanistan’ın büyük şehirlerine göç devam etmiştir. Bu durum 80’li yıllardan itibaren değişmeye başlamıştır. Sebebi de yavaş yavaş canlanmaya başlayan ticaret ve yaşam standartlarının iyileşmeye başlamasıdır.
Bugün itibariyle, turizm sektöründe önemli gelişmeler sağlanmıştır. Bu gelişmeler doğal olarak ada ekonomisine pozitif olarak etki etmektedir.