AGİA PARASKEVİ

Tarım ve hayvancılığa dayanan ekonomisi ile geleneklerine sadık kalarak ayakta kalmaktadırlar. Herkesin bütçesine katkıda bulunacak kaliteli turizmi geliştirmek için kasabanın sakinleri; arayışlarını gelenek ve göreneklerine bağlı kalarak sürdürmektedirler.

En meşhur geleneği; çok sayıda ziyaretçiyi buraya çeken Boğa Panayırıdır. Bu panayır Agios Charalambos anısına düzenlenmektedir. 3 gün boyunca sabahlara kadar süren bu panayırda; at yarışları ve eğlence partileri düzenlenir. Her  yıl Paskalyadan 50 gün sonraya, yani haziran ayında düzenlenmektedir.

Kasabanın girişinde; bölgeye has ve 1910 yılında inşa edilen eski bir yağ değirmeni bulunmaktadır. Yıllarca hizmet verdikten sonra bu yağ değirmeni “Mousio Elias”a yani Zeytin Müzesine dönüştürüldü.

Önemli arkeolojik ve dini anıtlar; Agia Paraskevi’nin yüzünü ve geleneksel güzelliğini oluşturmaktadır.
Bölgenin önemli bir dini geleneği vardır. Bunu 64 adet şapele ve Midili adasının ikinci büyük kilisesi olan Pammegiston Taksiarhon’a sahip olmasına borçludur.

Kasabanın biraz dışında Klopedi’nin antik tapınağında, Yunanistanda bir benzeri daha olmayan yapı kalıntılarını ve antik tapınak kalıntılarını göreceksiniz.  Ayrıca; Ahladeris bölgesinde antik çağda şehir devleti olan  Midilli-Pyrrha kalıntıları yer almaktadır.Yine Agia Paraskevi’ye varmadan birkaç kilometre önce M.Ö. 3. yy.da yapılan Meson antik tapınağını göreceksiniz. Burası bütün Midilli adası şehirlerinin bir araya geldiği ibadet merkezi idi. Küçük sergi alanını her gün ziyaret edebilirsiniz. Bütün bu özellikler; bu kasabanın arkeolojik olarak ne kadar büyük bir öneme haiz olduğunu göstermektedir.

Görülmesi gereken önemli tarihi eserlerden biri de; Tsiknia’da 8,5 metre yüksekliğindeki asma köprüdür. Ortaçağda inşa edilen bu köprü hâlâ ayaktadır.

Kallonis körfezi; sulak alanların çeşitliliği ile de göze çarpmaktadır. Meson ve Vouvari nehirleri bu çeşitliliğe önemli bir katkı sunmaktadır. Yine; Agia Paraskevi’nin güneyindeki tuzlalar da çok önemli bir gelir kaynağı oluşturmaktadır.